Alla översättningar

Bir günlüğüne Eurovision'a geri dönecek olsanız neyi farklı yapardınız?Aslında yapmak
istediğimiz her şeyi yaptık ve her şey o
kadar güzel gitti ki hiçbir şeyi farklı yapmak
istemezdim.

güzel
onun gözleri bizi cehenneme götürecek gibi görünsede o,kelimelerin anlatabileceğinden çok çok daha saf olabilir ama o dans ettiğinde hiçbir erkeğin bastıramayacağı hisler uyandırır gökkuşağı renkli elbisenin altında yanan bir kaynak var.

Je veux pas être dépressif, je veux avancer avec ma vie, j'ai déjà tout essayé mais il faut que je trouve des réponses

Neden mesajlarıma cevap yazmamakta ısrar ediyorsun?

Après le printemps vient l'été

Denke nicht an das,
was dir misslungen ist.
Das macht traurig.
Denke an das,
was dir gelungen ist,
das macht froh.

yine aşk var dönüyor dünyam

Titanic is a 1997 American romantic film directed, written, co-produced and co-edited by James Cameron about the sinking of the RMS Titanic. It features Kate Winslet as Rose DeWitt Bukater, and Leonardo DiCaprio as Jack Dawson, two members of different social classes who fall in love aboard the ill-fated voyage of the ship. The main characters and the central love story are fictional, but some characters (such as members of the ship's crew) are based on real

I miss you already.”
“I don’t need to leave. I can stay. . . .”
“Mmm.”
It was quiet for a long moment, just the thud of my heart hammering, the broken rhythm
of our ragged breathing, and the whisper of our lips moving in synchronization.

είσαι το πιο όμορφο μωρό του κόσμου

Si tu vis dans l'ombre,tu n'approcheras jamais le soleil.

si l'amour t'as jamais fait pleurer tu n'a jamais ete amoureux

kurmuş olduğunuz grup hayırlı olsun...

Choose a haircut that compliments your features.

Je vous aime ma famille de Turquie. Je vais vous aider pour Ibrahim et Ilal. J'aimais Hasan plus que tout, c'était un très bon mari. J'ai pris un avocat de Paris pour que justice soit rendue à hasan et que l'on trouve ceux qui ont tué mon mari et le papa de ses enfants.

όλα θα είναι ωραία

Je t'aime, et ne m'en veux pas si je te tutoie, je te dis tu parce que je te veux toi et ta bouche. Il n'y a pas de quoi.

μακάρι να μπορούσες να έρθεις.

seni düşünüyorum ve seni çok özledim. Ne zaman geri döneceksin? Bir hafta boyunca arkadaşlarımın yanındaydım. Bir çok arkadaşımı ziyaret ettim. Onlara senden bahsettim ama onlar bana güldüler, bizim aşkımıza inanmadılar. ben.. sadece..

[4] [b] NO SINGLE OR ISOLATED WORDS[/b]. Cucumis.org is not a dictionary and will not accept requests for translations of single or isolated words when they don’t form a complete sentence [b]with at least one conjugated verb[/b].